DİĞER
“Şiir üzerine yazmayan şairleri çok ciddiye almamıza gerek yok aslında. Bu iş bir gizem işi değil çünkü. Şiir yazmak sadece kendi başına anlam kazanabilen bir şey değil. Zorunlu olarak yorumunu da arzulayan bir süreç. Bu yorumu bugün bir Süpermen çıkıp yapmayacak. Herkese karşı adaletli bir eleştirmen modeli artık tarihe karıştı.”
"Okuma yazmayı bilmeden önce ebeveyni ona kitap seçerken, okuryazarlıkla birlikte çocuk kendi seçimlerini yapmaya başlıyor. Okumayı öğrenen çocuk bir eşikten geçiyor ve artık bir okura dönüşmeye başlıyor. Artık kendi edebi seçimlerini yapabilen 7-12 yaş aralığında öne çıkan kitapları sizler için derledik."
‘80'lerden beri yoksulluktan bahis açmak “fakirlik edebiyatı yapmak”; daha ince deyişle, aşırı toplumcu olup, “sanat için sanat”ın, edebiyatın zevklerinden ve inceliklerinden feragât etmek ya da zaten hiç anlamamak oldu...
Manhattan’da Üç Oda’da cinâyet yok, silâh yok, kâtil, ipucu yok, kanıt, polis yok, aşk var. İnişli çıkışlı bir aşk; sert bir fırtına desek yeridir...
Önde gelen Fransız gazeteci, yazar ve aydınlar, Türkiye’deki tutuklu gazeteci ve yazarların derhal salıverilmesi için dayanışma kampanyası başlattı...
Dostoyevski, inanç sorununu genel olarak birçok romanına taşır ama Karamazov Kardeşler'de bu soruna çok daha kapsamlı bir biçimde eğilir...
“Kabil ve Habil hikâyesi insanların nesillerce neden cinayet işlediğini anlatan en eski örnektir" diyen emekli cinayet masası dedektifi Mesut Demirbilek Hepimiz Katiliz kitabıyla ilgili sorularımızı yanıtladı...
Hepimiz suçluyuz. Cinayet mahallinde hepimizin parmak izi, hepimizin DNA’sı var. Jean Baudrillard’ın yirmi yıl önce sözünü ettiği kusursuz cinayet bu. Mükemmel suç...
Yılların hayhuyu içinde üzerimize yığılan duyarsızlık toprağından silkinmek ve bir ilk adım atarak ipe yeniden çıkmak zamanı. İmkânsızlıklar, sıkışmış gündelik gerçekliğimizin dar alanında ışık almayan köşelerden ibaret sadece. Bir şeyler yapabiliriz...
Bugünün iyi haberi: Ekim ayı dosyası, polisiye yayında. Dünün kötü haberi: Sennur Sezer aramızdan ayrıldı. Yakında: Kasım ayı umut ayı…
Hakiki insanların yaşadığı/ yaşattığı vahim (gerçek) olaylar varken; bunların ilmek ilmek dokunmuş fevkalade kitapları dururken- Niye daha azına razı olayım? Soru, tam da bu...
Sokrates der: “Adalet bir toplumda herkesin üzerine düşeni yapmasıdır.” Edebiyatçı üzerine düşeni yaptıktan sonra adalet tecelli eder mi etmez mi onu ilgilendirmez. Tecelli sadece politikacıları ilgilendiriyor...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık